Ben ilk önce filtre ile başlamayı tercih ediyorum. Eğer varsa, sinyalde belli bir noktanın altında ya da üstünde kalan frekansları low-cut veya high-cut filtre ile kesiyorum. Filtre kullanımını her kanalda otomatik olarak uygulamıyorum ama çoğu kanalda kesilmesi gereken frekanslar karşıma çıkıyor. Bunlar da genel olarak alt frekans aralıklarında oluyor.

Filtre sonrasında eğer gerekliyse parametrik EQ ile kesilmesi ya da azaltılması gereken frekans aralıklarına müdahale ediyorum.

Filtre ve EQ ile yaptığım temizliği kompresörden önce gerçekleştirmemim nedeni, kompresörün istenmeyen frekanslara (ya da istenmeyen frekanslar sebebi ile) tepki vermesini önlemek. Eğer sinyalde bir problem varsa ben bu problemi her zaman kompresörden önce çözüp, kompresöre mümkün olduğunca sorunsuz bir sinyal göndermeyi tercih ederim.

Sinyali kompresöre gönderip sıkıştırdıktan sonra genelde bir EQ daha kullanıyorum. Bu sefer EQ'yu kullanma sebebim sinyalde vurgulamak istediğim frekansları boost etmek, yani seviyelerini açmak. Bunun için de genellikle parametrik EQ kullanıyorum ama bazen shelving EQ kullandığım da olabiliyor.

Tabii bu yazdıklarım hep genel kullanımıma yönelik bilgileri. Yeri geliyor, vurgulamak istediğim frekanslar için kullandığım EQ'yu kompresörden önce kullanıyorum. Yeri geliyor, ikinci EQ sonunda bir kompresör daha kullanıyorum, sinyal zinciri filtre-EQ1-kompresör1-EQ2-kompresör2 şeklinde oluyor. Örnekler çoğaltılabilir.

Alıntı: Ufuk Önen