Evet, müziğin gücü yüzleri göremesek de, yüreği görebilmemize olanak veriyor.
Aklıma 1992 yılında aldığım Roland E-70 geldi, 8 MStyle User Ritm bankası, 64 User Program... Alışılmış ötesi akustiğe sahip sesler. Tüm bunları ele alıp kişiselleştirmek için (eserler geçe geçe editlemekle) bir gece sabahlamak yetiyordu. Klavyelerin zamanla kompleks hale gelip karmaşıklaşmasıyla, çözümlemeci yaklaşımlar gösteren Müzisyen azaldı. Bunu da, disketinden midi okutarak piyasaya giren Roland E-86 başlattı yine. Hazırcılık.
Bu hazırcılık user hazırlamaya bile sıçrayınca... Günümüzün onlarla kıyaslanmaz nitelikli klavyelerine de eğilecek, tasarım ve üretim yapanın sunduğu opsiyonları kendinselleştirip, orjinal biçimde editleyebilecek kimseler azaldı. Profesyoneller bile başkalarına altyapı yazdırır oldu.
Bu nedenle, bir yandan çalışma hayatı, öte yandan PA 800'e yeni birşeyler katma çabaları önemli yük getirmektedir.
Song Book ile uğraştım, tad alamadım. Buraya eklenen ritmler, sesler istediğimce değildi. Yani en baştan, sesten, ritmden, user banklardan başlayıp içine sinen dolu dolu bir taban olacak ki, Song Book düzenleyesin.
Velhasıl zorlu iş, tekrar başarı ve kolaylık diliyorum.
Buralarda olacağız.